‘’Armut Dibine Düşer’’ Ne Demek? Hikayesi Nedir?

“Armut dibine düşer.” sizi annenize ya da babanıza benzeten büyüklerden bu sözü sık sık duymuşsunuzdur. Adı sıkça kulağımıza çalınan bu sözün anlamı nedir?

Armut Dibine Düşer Ne Demek?

Peki, armut dibine düşer ne demek? Gerçekten de halk arasında kullanıldığı gibi benzetmeleri belirtmek amaçlı söylenmiş bir sözdür. Her meyve ağacının dibine normal şartlarda kendi meyvesi düşer (rüzgâr, canlıların taşıması gibi faktörleri saymazsak). Bu sözün anlatmak istediği de insanların da genellikle onları yetiştiren ve onlara genlerini veren anne babalarına gerek görünüş gerek karakter açısından benzeyeceğidir. Elbette istisnalar oluyor; fakat hepimiz mutlaka anne ve babamızdan bir sürü farklı özelliğimizi alıyoruz. Komşudan alacak halimiz yok tabi ki. Tıpkı armut ağacı dibine elma düşmeyeceği gibi.

Armut Dibine Düşer Hikayesi

Bu sözün de bir hikayesi vardır tabi ki diye düşündük fakat birden fazla hikayesi varmış. Kesin ve net bir hikayesi olmadığı için herhangi birini anlatmayı uygun bulmuyoruz.

Armut Dibine Düşer Benzeri Atasözleri

Armut dibine düşer benzeri atasözleri de vardır. Bunlar:

  • Üzüm üzüme baka baka kararır: Kişinin zamanla bir arada olduğu kişilere benzeyeceğini vurgular.
  • Anasına bak kızını al: Kızlar mutlaka onları yetiştiren annelerine benzer.
  • Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oradan gider: İnsanların genellikle bşr iş yaparken kendilerinden önce o işi yapanları örnek aldığını vurgular.
  • Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim: Yine insanların zamanla yakınlarında olan diğer insanlara, arkadaşlarına benzeyeceğini ve aynı yapıdaki insanların bir arada olacağını vurgular.

Tabi her durumda olduğu gibi bu durumla da çelişen atasözleri de söylenmiştir. Bunlardan bazıları:

  • Ak koyunun kara kuzusu da olur: İnsanların çocukları tamamen onlardan farklı özellijlere sahip olabilir
  • Alimden zalim, zalimden alim doğar: Çocuklar anne ve babalarından tamamen farklı özelliklere sahip olabilirler hatta zam olarak zıt özelliklere bile sahip olabilirler.
  • Beş parmağın beşi birbirine benzemez: Parmaklarımız bile farklı farklıyken çocuklarımız ya da kardeşlerimiz de tabi ki bize benzemeyebilir.

Bütün bu atasözlerinin doğru olduğu farklı durumlar var elbette. Hiçbirinin yanlış olduğunu düşünemeyiz. Asırlar önce söylenmiş ve bugün de doğruluğunu koruyan atasözlerimiz son derece değerlidir ve dilimizi zenginleştiren en önemli parçalardan biridir.