Hz. Ömer’in Mezarı Nerede?

Ömer bin Hattab, hicretten 40 sene öncesinde, Mekke’de yaşanan Fil Vakası’ndan ise 3 sene sonrasında dünyaya gelmiştir. Babası Hattab bin Hufeyl, annesi ise bir rivayete göre Ebu Cehil’in kız kardeşi, diğer bir rivayete göre ise amcasının kızı Fatıma bin Haşam’dır.

Ömer bin Hattab’ın Hz. Ömer Oluşu

Ömer bin Hattab’ın Hz. Ömer olmadan önceki hayatına yönelik pek bir bilgi paylaşılmasa da, çocukluk döneminde babasının develerine çobanlık yaptığı, gençlik döneminde ise ticaret ile meşgul olduğu bilinmektedir. Hz. Muhammed’in halkını Allah’a iman etmeye ve putlardan yüz çevirmeye davet etmesini kabullenemeyen müşrikler tarafından Hz. Muhammed’i öldürmek üzere vazifelendirilen Ömer bin Hattab, bu vazife doğrultusunda çıkmış olduğu yolda kız kardeşinin evine gelmiştir. İçeride Kur’anı Kerim okuma seslerini duyan Ömer bin Hattab, duymuş olduğu bu sözlerden etkilenerek oracıkta İslamiyet ile müşerref olmuş ve Hz. Ömer haline gelmiştir.

Hz. Ömer’in hayatına ve kişiliğine yönelik en bilindik şey, adaletli ve kudretli oluşudur. Adeta adleti ve kudreti ile dünyaya nam salmış olan Hz Ömer, ayrıca Hz. Ebu Bekir’in ardından gelen ikinci Halife’dir. Halifeliği döneminde Bizans gibi nadiren mağlubiyet görmüş olan devleti mağlubiyete uğratmış, pek çok devlet ile savaşlar düzenleyerek kazanmış ve pek çok toprağı da İslam sınırları içerisine dahil etmiştir.

Hz. Ömer’in Vefatı ve Defnedildiği Yer

Miladi takvime göre 1 Kadım 644’te şehit olan Hz. Ömer, gayrimüslüm bir köle tarafından, bir sabah namazı safında mescitte almış olduğu ölümcül darbenin neticesinde dar’ul fena’dan, dar’ul beka’ya göç etmiştir. Vefatından önce oğlu Abdullah ile Hz. Muhammed (a.s.) eşi Hz. Aişe’ye haber göndermiş ve kabri Mescid-i Nebevi’de yer alan Hz. Muhammed’in yanına defnedilmesi için izin vermesini istemiştir. Hz. Aişe ise Hz. Muhammed’in yanındaki o boş kabri kendisi için ayırdığını, lakin Hz. Ömer’e nasip olacağını ifade ederek müsaade buyurmuştur.

Bugün Hz. Ömer’in mezarı Suudi Arabistan’ın Medine şehrinde yer alan Mescid-i Nebevi’nin içerisinde, Hz. Muhammed (a.s.) hemen yanı başındadır.